Son Güncelleme:
Fosil yakıtların ve içten yanmalı motorların çevreye verdiği zararın farkına varılmasının, bu konu hakkında hem toplumun hem de üreticilerin bilinçli hale gelmesinin ardından otomobil üreticileri büyük atılımlar yapmaya ve yeni teknolojiler üzerinde çalışmaya başladılar.. Bu yeni teknolojilerin en bilineni elektrikli otomobiller, gün geçtikçe daha çok popüler olmaya ve daha çok karşımıza çıkmaya başladılar.
Bu konuda önemli bir atılım yapan Toyota, yeni elektrikli ve hidrojen yakıtlı Toyota Mirai isimli aracını duyurmuştu. Şimdi ise Toyota, Mirai’nin ikinci neslini satışa sunmaya hazırlanıyor. İlk kez 2014 ve 2015 yıllarında yollarda gördüğümüz otomobil, bir içten yanmalı motora sahip değil ve fosil yakıtlara ihtiyaç duymuyor. Bunun aksine tamamen elektrikli olan Toyota Mirai, yakıt olarak hidrojeni kullanıyor. Hidrojen burada aslen yakıt olarak kullanılmasa da, elektrik üretilmesine yarar sağlıyor. Böylelikle de araç, sadece 3 dakikada hidrojen yakıtı doldurularak, tıpkı benzinli ya da dizel bir otomobil gibi yoluna devam edebiliyor.
Otomobil hakkında en çok merak edilen konu ise aracın özellikleri ve diğer teknik detayları. Toyota Mirai özellikleri oldukça dikkat çekici: Uzunluğu 4.89 metre, genişliği 1.81 metre, yüksekliği 1.53 metre ve aracın yüksüz ağırlığı ise 1850 kilogram. Yüksek basınçlı hidrojen tankları, yakıt pili, güç kontrol ünitesi, elektrik motoru, dönüştürücü ve bataryadan oluşan Toyota Mirai, yeni teknolojisi ve yeni tasarımıyla birlikte daha iddialı bir araca dönüşüyor. Çevreye hiçbir zararı olmayan, sıfır emisyonlu otomobil, doğaya sadece su buharı bırakıyor.
Elektrikli motoru oldukça sessiz fakat bir o kadar da güçlü olan Toyota Mirai, maksimum 178 km/s hıza erişebiliyor ve 0’dan 100’e ise 9.6 saniyede ulaşabiliyor. Ayrıca otomobil, tam dolu batarya ile yaklaşık olarak 650 kilometre yol yapabiliyor. Aracın ön panelinde yer alan sağ ve sol ızgaralar ile havadan oksijen alınıyor ve bu oksijen ile yakıt hücre sistemi soğutuluyor. Bu ve benzer çözümlerle Toyota, enerjiden tasarruf etmeyi ve doğayla iç içe bir otomobil tasarlamayı tam anlamıyla başarmış gibi görünüyor.